Kılıç türünden (flöre, epe, kılıç) silahlarla, belli kurallara göre iki kişi arasında bir pist üzerinde yapılan bir nevi saldırı ve savunma sporu. Eskrim; çeviklik, sürat, âni karar verme, refleks ve sinir sistemini geliştiren bir spordur. Ülkemizde "kılıç sporu" olarak tanınır. 1896 yılından beri olimpiyat sporları arasında yer almıştır. Kullanılan silahlara göre; flore, epe ve kılıç olmak üzere üç dala ayrılır. Silahların ucunda rakibe temas için kullanılan metal bir düğme (puandere) bulunur. Silahlar, müsâbıkları yaralamayacak özelliktedir. Pist sahası minimum 12 m uzunluk, 1.8-2 m genişlikte olur.
Karşılaşmada amaç, rakibin belli bölgelerine dokunarak puan almaktır. Müsabakalar, 3-9 dakikada 5-15 dokunma (tuş) ile sınırlanır. Dokunmalar elektrik göstergeli bir âletle belirlenir. Silahlar, iletken birer kordonla elektrikli cihaza bağlıdır. Hasımların temas yerleri esnâsında cihazın lambaları yanar. Koruyucu eskrim ceketi, içinde ekstra koruyucu plastron, yüzde koruyucu bir maske bulunur. Eldiven, dize kadar inen eskrim pantolonu beyaz çorap ve tabanı düz ayakkabı giyilir. Flore ucunun kontakt yapabilmesi için, darbenin en az 500 gr basıncında olması gerekir.
Flöre, ince-uzun ve hafif bir çeşit kılıçtır. Uzunluğu 110 cm ve ağırlığı 500 gr'dır. Uzun süre kadınların kullandığı tek silahtı. Karşılaşmada, darbeler sâdece ucuyla hasmın boyundan kasıklara kadar olan gövde kısmına yapılır. Epe, 110 cm uzunlukta (flöre kadar) ve 770 gr ağırlıktadır. Darbeler, silahın uç kısmıyla bedenin her tarafına yapılabilir. Müsâbıklar; baş, el, önkol, bacak gibi organlarını tuştan korumak için birbirlerinden flöreye göre daha uzak mesâfelerde dururlar. Epede esas kural, çift vuruşa yer vermeden hasmı tuş etmektir.
Kılıç, 105 cm uzunluk ve 500 gr ağırlığında bir eskrim silahıdır. Baş ve kollar dahil belden yukarı kısımlara tuş yapmak serbesttir. Diğer branşlardan farklı olarak kılıç silahı dürtüşten ziyade kesmeye hareketine yöneliktir. Başa hücum sâdece epe ve kılıç müsâbakalarında serbesttir.
Türkiye'nin ilk eskrim hocası Muallim Hüsnü Beydir. İlk talebeleri Refik, Ömer Lütfi ve Fuat (Balkan) beylerdir. Muallim Hüsnü Beyin yetiştirdiği bu üç genç, Yıldız Sarayında İkinci Abdülhamîd Hanın huzûrunda yapılan eskrim müsâbakalarında İtalyan subaylarına karşı büyük başarılar kazandılar (1903). Bunun üzerine, Abdülhamîd Hanın emriyle Harp Okullarına eskrim dersleri konuldu. Günümüzde birçok okullarda eskrim çalışmaları yapılmaktadır. Devlet Konservatuvarında ve İstanbul belediyesi Konservatuvarında eskrim, resmî ders olarak uygulanmaktadır.
Kılıç dövüşü, eski Mısır’dan beri varolmuş ve değişik kültürlerde farklı formlarda uygulanmıştır. Turnuvalar orta çağ Avrupa’sında popüler hale gelse de modern eskrim gelişimini 16. Yüzyılda “rapier” adı verilen epe benzeri silahlarla korunmasız şekilde yapılan düellolara borçludur.
Rapierler ordularda kullanılan kesici ve delici kılıçlardan esinlenerek ortaya çıkarılmış ve siviller tarafından hem kendilerini savunma amacıyla hem de düellolarda kullanılmıştır. Keskin silahlar olmalarına karşın yapılan atağın ilk amacı dürtüş yapmaktı. Rapierlerle yapılan eskrim İspanya ve İtalya’dan kuzey Avrupa’ya yayıldı.
Narvaez ve Thibault gibi ustalarla beraber, İspanyol ekolü karmaşık ve çok çalışma gerektiren bir hal aldı. 16. ve 17. Yüzyıllarda, Agrippa ve Capo Ferro gibi İtalyan ustalar ise bir düzlemde oynanan daha pratik bir ekol geliştirdiler. Hamle hareketi bu ustalarla beraber eskrime girdi.
18. Yüzyılda, rapierin daha basit, kısa ve hafif olan bir türü Fransa’da popüler oldu. Bu yeni silahın keskin oluşu rakibin kılıcı eliyle tutmasını engellemek amacına yönelikti. Silah sadece dürtüş yapmak için kullanıldı. Hafif oluşu nedeniyle daha karmaşık ve yeni savunma stilleri gelişti. Fransız ustalar karmaşık ataklara, hareket zekasına ve silahla yapılan savunmaya dayalı bir ekol geliştirmişlerdir. Silah, uç kısma güvenliği arttırıcı bir deri parçası konunca ve çiçeği andıran bir tutma yeri kullanılmaya başlanınca flöre adını almıştır. Fransızcada çiçek anlamına gelen “fleure” kelimesinden türeyen ismiyle flöre, bugünkü modern eskrimde kullanılan flöre ile kullanımda aynıdır. Nitekim Fransızların küçük silahla geliştirdikleri ekol modern eskrimin de büyük ölçüde temelini oluşturur.
Düelloları kazananlar hapis cezasına çarptırılmaya başladıklarından, 19. Yüzyıl ortalarında düellonun tartışmaları çözen bir araç olarak kullanımı da azaldı. Bunun üzerine, epe adı verilen, kesici olmayan silahlar kullanılarak yapılan ve illa rakibi öldürmeyi gerektirmeyen daha az tehlikeli dövüş şekilleri gelişti. Bu dövüşler genelde rakibin kolu veya bacağında yaralanmalar meydana gelince son bulurdu. Bu silah türüyle yapılan yeni düello şekli bugünkü modern epenin temellerini oluşturdu.
Kesici kılıçlar, kökeni 17. Yüzyıla kadar giden ödüllü dövüşlerinde kullanılırdı. Bu kılıçlar daha çok ordularda, atlı süvari ve denizciler tarafından kullanıldı. Ordu içinde de düellolara rastlamak mümkündü. 19. Yüzyılda İtalyan ustaların, metal namlu kullanılarak oynanan kılıç eskrimini geliştirinceye kadar ordularda tahta namlu ve çubuklarla çalışma yapılmaktaydı. Eski kılıçlar modern eskrim kılıcından çok daha ağırdı ve dairesel büyük hareketler yapılarak kullanılırlardı. Kılıç, diğer dürtüş silahlarının aksine daha hafif, ölüm riski daha az olan düello türleri ortaya çıkardı. İtalyan “sciabola di terro” ve Alman “schlager” bu türde düellolardır. Macar ustalar kol gücüne karşı parmak kontrolünü öne çıkaran bir kılıç ekolü yarattılar ve 20. Yüzyılın büyük bölümünde kılıç eskriminde Macarlar söz sahibi oldu.
Düellolar 1. Dünya Savaşı’ndan sonra yok oldu. Bu dönemden sonra, 1920 Olimpiyat Oyunları sırasında meydana gelen bazı tartışmaları gidermek için bir kaç düello yapıldıysa da bundan sonra başka düelloların düzenlendiğine dair çok az kaynak mevcut. 1997 Yılının Ekim ayında, İtalya’nın Calabria bölgesinin Belediye Başkanı, kamuoyunun bilgisi dahilinde bazı mafyaları düelloya davet etti. Alman dayanışma dövüşleriyse halen belli ölçülerde düzenleniyor.
İlk Olimpiyat Oyunları’nda sadece erkek eskrimciler flöre ve kılıç silahlarında mücadele ettiler. Epe 1900’de dahil edildi ve 1936 Oyunları’nda elektrikli hale getirildi. Flöre 1956’da, kılıç ise 1988 senesinde elektrikli olarak oynanmaya başladı.
Bayan eskrimciler ilk defa 1924 Olimpiyat Oyunları’nda yer aldılar. Bayanlarda epe branşı 1989’dan beri Dünya Şampiyonaları’nda düzenlense de ilk kez 1996 Atlanta Oyunları’nda olimpik oldu. 2004’de Atina’da düzenlenen Olimpiyat Oyunları’ndaysa bayanlar kılıç olimpiyat programına dahil edildi.
16. yüzyıldan günümüze kadar eskrimi ilgilendiren önemli olayları sizler için listeledik.
Daha önce hiç kılıç kullanmayı öğrenmek istediniz mi? Eğer kılıç kullanmayı, kılıç kullanmanın nasıl bir his olduğunu öğrenmek istiyorsanız eskrim tam size göre! Bu yazımızda eskrim öğrenmenizi kolaylaştıracak eskrim rehberi hazırladık.
Kulübe katılmak ve başlangıç
Temel kurallarda ustalaşmak
Zırhınızı kuşanın!
Ders dışında kendinizi geliştirin
Turnuvalara katılın
Küçük yaşlarda çoğumuz izlediğimiz filmlerin etkisiyle evde, kendi çapımızda kahramanlık hikayeleri yaşamışızdır. Bu destansı kahramanlık hikayelerinin kuşkusuz en popüleri eski gazeteleri rulo haline getirerek oluşturulan korkutucu kılıçlarla, salonda yastıklara karşı yaşanan amansız mücadelelerdir. Her ne kadar bu amansız mücadeleler kafaya aniden gelen bir terlikle son bulsa da; yılmadan, tekrar tekrar aynı mücadeleyi vermişizdir. Her spor dalında olduğu gibi eskrimde de başarılı olmak için sürekli mücadele etmek zorundayız. Bu mücadele kimi zaman bizi çok zorlasa da bize kazandırdıkları yanında bu zorluklar devede kulak kalır.
Peki eskrimin bize kazandırdıkları veya kazandıracakları nelerdir?
Yaratıcılık
Eskrimin belki de çoğu spordan farkı, yaratıcılığın ezbercilikten çok daha ön planda olmasıdır. Eskrim, kişiyi alternatif çözüm yolları bulmaya sevk ederek, kişinin yaratıcılığını arttıran bir spordur. Rakibin hamlesine göre karşı hamle geliştirebilmek eskrimin temellerinden biridir. Bu yönüyle eskrim satranca çok benzer.
Konsantrasyon
Eskrimde her yönden gelebilecek saldırılara karşı sürekli tetikte olmak zorundasınız. Bu sürekli tetikte olma hali odaklanma ve konsantrasyon halini kayda değer şekilde arttırmaktadır.
Kendine güven
Eskrim rekabet ortamı yüksek, hırslı bir spordur. Bu yüksek rekabet ortamında başarılı olma duygusu kişinin kendine güvenini geliştirir. Bu güven duygusu kişiye sadece sportif olarak değil, sosyal yaşamına da yansır.
Hız ve Çeviklik
Eskrimde kazanabilmek için belirlediğiniz taktikler dışında çok hızlı ve çevik olmanız gerekir. Kafanızda kurduğunuz saldırıları ani bir şekilde eyleme dökemezseniz hiçbir işe yaramaz. Aynı şekilde gelen saldırılara karşı ani tepkiler verebilmeniz gerekmektedir. Kısacası hız ve çeviklik eskrimcinin temelini oluşturur.
Güç
Eskrim her ne kadar zekanın daha ön planda olduğu bir spor olsa da, fiziksel güç çoğu spor dalı için olduğu gibi eskrimde de önemli bir yer tutar. Uzun süreli eskrim antremanlarında veya müsabakalarında eskrim tekniğini doğru ve sürekli kullanabilmek için güce ihtiyacımız vardır.
Esneklik
Eskrimde ani saldırılar yapmak veya ani saldırılardan kaçınmak için vücudumuzu çok iyi kullanmamız gerekir. Kısacası daha fazla saldırı veya savunma seçeneği yaratmak için vücudumuzun tüm eklemlerini olabildiğince çok kullanmalıyız. Eskrime başlar başlamaz,kısa süre içerisinde esneklik kabiliyetinizin ne kadar arttığını görünce çok şaşıracaksınız.
Atletik bir vücut
Vücudun neredeyse heryerini çalıştıran eskrim; bireyin atletik, fit bir vücuda sahip olmasını sağlamaktadır.
Eğer eskrime yeni başladıysanız veya başlamayı düşünüyorsanız bu yazımızdan önce Eskrim Rehberi isimli yazımızı okumanızı öneririz. Belli bir süre eskrim sporu ile ilgilendiyseniz bu yazımızda teorik olarak eskrim yeteneğinizi geliştirecek birçok faydalı bilgiyi bulabilirsiniz.