Bir Eskrimcinin Babası

Bir Eskrimcinin Babası

Daha öncesinde (4 yıl kadar önce) ben de sizler gibi çocuğu eskrim yapan fakat eskrim hakkında pek bilgisi olmayan sıradan bir ebeveyndim. Daha sonra bu işin içine girdikçe eskrimin ne kadar muazzam bir branş olduğunu gördüm. Şu an San Diego Skolastik Eskrim Birliği başkanıyım, bunun yanında kısa zaman önce “Devil's Sword” adlı bir kitap yayınladım.

Elbette ki kılıç dövüşünün çocuklar için karşı konulamaz bir oyun/eğlence olduğunu biliyordum. İki çocuğu uzunca koridora sahip bir eve bırakın ve iki dakika sonra onların epik bir kılıç dövüşü oyunu oynadıklarını göreceksiniz. Ayrıca Matrix, Star Wars ve Karayip Korsanları gibi gişe rekorları kırmış Hollywood filmlerinde yer alan özenle hazırlanmış kılıç sahnelerinin de çocuklar için doğal bir cazibe kaynağı olduğunun farkındayım.

Fakat eskrimi futbol, basketbol ve tenis gibi sporlarla karşılaştırdığımızda ise bu branşa gösterilen ilginin oldukça zayıf olduğunu görüyoruz. Gördüğünüz üzere saydığımız bu ve benzeri popüler sporların hepsi top yakalama, fırlatma ve vurmaya yönelik sporlar. Belki de bu kadar popüler olmalarının sebebi kolay anlaşılabilir olmasıdır. Eskrim ise tamamen farklı dinamiklere sahip benzersiz bir spor dalıdır. Bu branş son yıllarda Amerika’da oldukça bilinir hale geldi ve bunun en büyük sebebi Olimpiyat Oyunları ve Dünya Şampiyonaları gibi önemli organizasyonlara alınan başarılardır.

Bundan yaklaşık 4 yıl öce 12 yaşındaki oğlumu eskrim salonuna götürdüğümde hayal ettiğimden çok farklı bir şeyle karşılaştım ve hayatımı tamamen değiştirdi. Bu sporu diğer spor branşlarından ayıran özellikleri tek kelimeyle ifade etmek gerektiğinde kullanılacak kelime: ZEKİCE olacaktır. İşte bu kelime eskrime bakış açımı tamamen değiştirdi.
Her antrenmana gittiğimde farklı bir şeyler keşfetmeye başladım. Keşfettiğim ilk detaylar eskrim maçlarını izlemenin çok eğlenceli olduğu, diğeri ise maç yapan sporcuların gerçekten çok fazla efor sarf ettikleri oldu. Ben düzenli olarak tenis oynayan ve kondisyonu yerinde olan biriyim, maçları izlerken doğal olarak eskrimi tenisle kıyaslamaya başladım ve bunun bir hata olduğunu gördüm. Bu nedenle eskrimi kendim deneyimleyip nasıl bir spor olduğunu anlamak istedim. İlk karşılaşmamı 12 yaşındaki oğluma karşı yaptım ve ondan uzun ve hızlı olmama rağmen bana hiç şans tanımadı. Maç başladıktan 5-10 dk sonra çılgınlar gibi terlemeye başladım ve yorgunluktan nefes ritmimin düzensizleştiğini fark ettim. 14m uzunluğunda ve 1,5m genişliğinde olan pist üzerinde yüksek bir eforla bir ileri bir geri hareket etmek, bir yandan rakibin silahından kaçmak ve aynı zamanda kendi silahını rakibe dokundurmak için gösterdiğiniz çabanın zorluğunu anlatabilmemin imkanı yok. Bunları yapabilmek için iyi derecede kondisyon, hız, çabukluk, hızlı düşünebilme ve karar verme, esneklik ve koordinasyon gerektiğini ilk ağızdan tecrübe etmiş oldum.

Çocukluğumdan beri hep sporun içindeydim ve sporun insan hayatına yaptığı katkıların farkındayım. Bu farkındalığı yaşayan bir baba olarak çocuğumun da spor yapmasını istiyordum. Fakat oğlum doğuştan bir atlet profilinde olmasına rağmen çok önemli bir problemimiz vardı. Hiçbir spor branşına ilgi duymuyor ve yapmaktan sıkılıyordu. Daha sonra hiç beklemediğimiz bir anda eskrim karşımıza çıktı ve oğlumu diğer sporların yapamadığı şekilde heyecanlandırdı ve aralarında inanılmaz bir çekim oldu. Bu sporda en çok sevdiği şey ise rakibe tuş yapmak ya da rakibin yapacağı tuşu engellemek / tuştan kaçmak için olası bir çok kombinasyonun olmasıymış. Bunları yaparken de aynı zamanda hızlı hareket ediliyor olması da onun için bir bonusmuş.

Çocuğum eskrime başladıktan sonra gözlemlediğim değişimler:

• Kendine olan öz saygısı arttı
• Kendinden oldukça emin bir ruh hali oluştu
• Sportmenliği ve bir şövalye kibarlığını kazandı
• Rakiplerine saygı duymayı öğrendi
• Ekip çalışmasını ve liderliği öğrendi
• Yüksek baskı altına konsantre olabilmeyi ve kısa zamanda
en doğru kararı alabilmeyi öğrendi
• Kendi dayanıklılık sınırlarını keşfetti 
• Güçlü ve sağlıklı arkadaşlıklar edindi
• Fiziksel ve zihinsel açıdan oldukça güçlendi
• İnsiyatif alma yeteneği gelişti

Çocuğumun bu sporu yapmasından dolayı birçok eskrimci çocukla tanışma fırsatım oldu ve tecrübeme dayanarak şunu söylemeliyim ki, eskrim yapan çocuklar diğer çocuklara göre daha parlak ve akıcı zihinlere sahipler ve çevrelerinde olup biten olaylara karşı daha duyarlılar (bu sonuçlar tamamen kendi gözlemlerime dayanmaktadır).

Oğlumun turnuvalarına gide gele işin içine iyice girme şansım oldu ve bu spora aşık oldum ve eskrim konusunda kendimi geliştirmeye karar verdim. Eskrim ve kılıç üzerine yazılmış birçok kitap, dergi blog okudum ve hala da devam etmekteyim. Böylece daha önce hakkında hiçbir fikrim olmayan gizli bir dünyanın parçası olup çıktım ve sonunda çocuklara, yetişkinlere, eskrimcilere ve ebeveynlere hitap etmek için tasarlanmış, aksiyon dolu gerilim tarzında bir kitap yazdım.

Gördüğünüz gibi eskrim çocuğumun hayatını tamamen değiştirirken aynı zamanda benim de hayatımı radikal biçimde değiştirdi ve hiç planda olmayan işler yapmaya başladım. Bu yolculuk uzun yıllar devam edeceğinden hayatımızda olacak olası değişiklikleri oğlum ve ben heyecanla bekliyoruz.

Douglas E. Richards: Hem Genetik Mühendisliğ hemde İşletme alanlarında akademik kariyere sahiptir ve “National Geographic Kids “ de yazarlık yapmaktadır. Bunun yanı sıra “The Prometheus Project” serisinin de yazarıdır. Ayrıca Kaliforniya Eğitim Bakanlığı çatısı altında olan “Asimov’s Science Fiction” adlı dergide de yazarlık yapmaktadır.

Douglas E. Richards

26.04.2019