Eskrim Maçı Öncesi Yüksek Kaygı Durumunu Pozitif Duruma Getirmek

Eskrim Maçı Öncesi Yüksek Kaygı Durumunu Pozitif Duruma Getirmek

Okulda veya Sporda iyi performans göstermemiz gereken bir etkinlik öncesi hepimiz gergin ve stresli olma durumunu deneyimlemiş olmalıyız. Midede uçuşan kelebekler, terleme, gergin bir ruh hali ve kendinden şüphe duyma hisleri, özellikle genç eskrimciler için ezici ve başa çıkması zor bir durumdur.

Birçok eskrimci ebeveyn bu tür endişelerle bize gelir ve bu tamamen normaldir. Genellikle şu şekilde ifade ederler:

“Oğlum maçtan önce  oldukça sinirli ve gergin oluyor! Ona nasıl yardımcı olabilirim?”

“Kızım maç günü o kadar gergin oluyor ki onu kahvaltı için bir şeyler yemeye zorlamak durumunda kalıyorum. Sakinleşmesine nasıl yardımcı olabilirim ki sağlıklı kalabilsin? ”

“Bu sezon çocuğum geçen sezondan daha gergin görünüyor, bunun deneyim ile daha iyi olması gerekmiyor mu?”

Bu durum sadece aileler ve genç eskrimciler için geçerli değildir. Tecrübeli eskrimciler de maç öncesi gergin anlar yaşar ve kendi içlerinde konuşmalar yaparlar. Bu durum tüm yaş grubu ve tüm kategorilerde bulunan eskrimciler için geçerlidir. İyi haber şu ki, maç öncesi eskrimcilerin kaygı duydukları konularla mücadele etmenin yolları olduğudur. Her eskrimci bir birinden farklıdır, ama maç öncesi oluşan kaygı durumları oldukça evrenseldir.

KORKU (sahte bulgular gerçek gibi görünebilir)

Bir sporcunun bir turnuvada karşılaştığı her neyse, göründüğü kadar kötü değildir. Anksiyete düzeyi, kontrol edilmediğinde artar ve sonunda eskrimcilerin sporu bırakmak istemelerine neden olabilir (bunun olduğunu gördük!). O kadar ilerlemeden önce, bu durumu en başta kırabilir ve bu duyguları eskrimcilerin lehine çalıştırabiliriz.

Eskrimciler spor psikolojisi yöntemlerini sadece maçlar sırasında yaşadıkları korku miktarını ve kaygı düzeylerini azaltmak için değil, yaşamlarının tüm alanlarında da çalışacak zihinsel bir araç setine dönüştürmek için de kullanabilirler. Pist üzerindeki korkularını ve kaygılarını kontrol etmeyi öğrendiklerinde, zihinsel yetenekleri gelişir ve kişisel gelişimleri olumlu anlamda etkilenir.

Korku ve endişe balon gibidir besledikçe şişer ve büyür. Rakibinizin size karşı zafer kazanması ile başlayan endişe ve kaygı süreci, gereksiz birçok detayla beslenmeye devam eder ve sonunda yüksek kaygı sebebiyle maça çıkma isteğinizi kaybedersiniz. Bu süreç karda yokuş aşağı yuvarlanan kartopuna benzer. Önlemini almazsanız problem devasa boyutlara ulaşabilir.

Bu durumun zararlı bir seviye gelmemesi için sporcularımıza çok fazla baskı uygulamaktan kaçınıyoruz. Fakat konunun yukarıda bahsedilen şekilde gittikçe daha da büyümemesi için erkenden önlemler almak faydalı olacaktır. Bu konuyla ilgili her şey zihinlerde olup bitiyor. Hiç kimse aslında pistte incinmeyecek veya geri dönüşü olmayan hiçbir şey olmayacak. Kaybedilmiş bir tuş veya bir maç dünyanın sonu değildir.

Bir Japon atasözü şöyle der; “ “Korku, yalnızca aklınızın izin verdiği kadar derindir.”

Yaşanan korku ne olursa olsun, ne kadar küçük görünürse görünsün zihin kontrolünü tamamen ele geçirebilme ve sporcunun yapabileceklerine engel olma potansiyeline sahiptir.

Yaşanan korkuya karşı kazanılacak zafer için gerekli ilk adım onu kabul etmek ve onaylamaktır. Karşılaştığınız korkuyu küçümsemeyin veya göz ardı etmeyin. Yeni oluşan / gelişen bir durumsa görmezden gelip bir kenara atmak her zaman çok daha kolaydır. “ Bugün sadece biraz sinirliyim” ya da “Maç günü biraz stresli olurum o nedenle kahvaltıyı atlıyorum” gibi cümleleri sıkça duyarız. Fakat bu durumun/söylemlerin yaygın olması bunun bir problem olmadığı anlamına gelmez. Çoğu zaman sorunu sadece kabul ederek çözebiliriz! Bu, sadece eskrim için değil, günlük yaşamınız için de harika bir derstir.

Bu kulağa çılgınca gelebilir, ama endişe, öğrenilmiş bir davranış biçimidir. Bir eskrimci bir maç hakkında endişe etme alışkanlığını öğrenebilir. Bu davranışlar nereden öğrenilir? Her türlü yerden öğrenilir ve bu yerlerin çoğu yanlış konulara çok fazla odaklanmayı içerir. Endişenin eskrimciler için nereden kaynaklanabileceğine dair bazı örnekler.

  • Başkalarına odaklı beklentiler
  • Maç sonuçlarına gereğinden fazla odaklanma
  • Önceki başarısızlıklara takılmak
  • Hatalara takılmak
  • Eğitimde güven eksikliği
  • Maç öncesi gergin olmanın zararlı olduğunu düşünmek (değil!)

Gergin olma durumu genelde maç öncesi başlar. Bununla birlikte farklı kaynaklardan gelen farklı sayıdaki korku ve endişeler-antrenörden gelen ve yanlış anlaşılan bir kelime, ebeveynlerden gelen ekstra baskı, akran iletişimleri vb. durumlar bir sonraki maç için daha da fazla endişe duyulmasına neden olur.

Korku ve endişeden kaçınmak için eskrimciler aşağıdaki işlem adımlarından bazılarını deneyebilir.

  • Bir eskrim günlüğü tutun ve neden endişelendiğinizi, bu endişenin neden sizin için önemli veya önemsiz olduğunu yazın.
  • Eskrim antrenörünüz ile korkunuz hakkında konuşun
  • Benzer veya farklı konuda endişe yaşayan ve bununla mücadele eden başka bir eskrimci ile konuşun
  • Spor psikolojisi hakkında kitaplar okuyun
  • Maç öncesi gerginliğinizi fiziksel aktive ile azaltın. “Jumping Jacks” iyi bir seçenektir.
  • Maçtan önce endişelenmemek için rehberli meditasyon deneyin
  • Mümkün olduğunca maç pratikleri yapın
  • Büyük turnuvalara katılmadan önce daha az resmi ya da daha küçük turnuvalara gidin

Her büyük sporcunun güçlü bir zihinsel oyunu vardır. Hem de her birinin. Güçlü bir zihinsel oyun geliştirmek, eskrimcilerin daha etkin bir şekilde rekabet etmelerini ve bu hedeflere ulaşmalarını sağlar.

HEYECAN vs. ANKSİYETE

Bundan kurtulmanın en büyük yolu, kaygı olarak algıladığımızın aslında heyecan olabileceğidir. Hayal et!

İşte bazı yaygın belirtiler;

  • Terli avuçlar
  • Yükselen kalp atışı
  • Midede kelebeklerin uçuşması hissi

Bunlar, her iki yönde de gerçek olabilecek fiziksel semptomlardır. Hepsi zihinle ilgilidir! Hazırlanmakta olduğumuz ve katılmak istediğimiz bir şeyi yapmak için adım attığımızda, beyin ve vücut üzerinde baskın olan doğal bir adrenalin vardır. Bu adrenalin fiziksel semptomlara neden olur. En önemli olan şey, bu fiziksel semptomları nasıl çerçevelendirdiğimizdir - kaygı mıdır yoksa heyecan mı?

İnsanlar, özellikle çocuklar, yetişkinler için de aynı şey geçerli, yaşanan duygunun gerginlik mi yoksa heyecan mı olduğu ikilemi oldukça yaygındır. Bunun hakkında konuşmak ve sonra tecrübenin parçası olan normal bir süreç olarak yeniden şekillendirmek durumun netleşmesine yardımcı olacaktır.

Yüksek derecede kaygı, güçlü ve kendinden emin bir performansı zayıflatabilir. Endişeli eskrimciler odaklanma sorunu yaşar, pist üzerindeki mücadeleyi tereddüt içinde sürdürürler ve keyif almazlar. Maç öncesi gergin olma durumunu zihninize, bu durumun normal olduğunu yerleştirmeniz atabileceğiniz en pratik ve en olumlu adım olacaktır.

Eskrimciler gerginlik ve kaygı durumuna karşı avantajı ele geçirdiğinde “endişe” yerine “motive olmuş” hissetmeye başlarlar. İşte bu sihrin gerçekleştiği anlardan bir tanesidir.

Eğer derinden iç içe geçmiş bir endişe veya eskrimi çevreleyen korku duyguları varsa, üstesinden gelmek biraz zaman alabilir. Ancak, eskrimciler bu duygulara hakim olduğunda, nihayet potansiyellerine ayak uydurabilir ve sporun tadını çıkarabilirler.

Bu işin en iyi yanı, eskrim konusunda kaygının üstesinden gelmeyi öğrenmenin, yaşamın tüm bölümlerine geçen bir beceri olmasıdır. Sonuçta, eskrim sanatı, yaşam sanatıdır.

IGOR CHIRASHNYA - https://academyoffencingmasters.com/blog/

26.04.2019